(Özlem’e…)
Ölümü ilikledim gün doğudan batarken
Bu yüzden iptidai bir karanlık var avuçaralarımda.
Hep bir türlü varılmayan bir yolla seviştim ben,
Suç aktı alyuvarlarımdan.
Aşk, ne pirdir ne culüs… İvedi bir cehennem tutuşturmuş bizi dar odalara.
Odaların ciğerleri var oysa; demirden şiirler gibi
Nefes alışlarım senin sayende…
Ve bir zamanlar
Şiirler demirdendi sevgilim, şimdiki gibi kerhaneci duaları kadar hela kağıtlarını tüketir değerde değildi.
Ve ben çocukken sadece ve bir tek Ferdi Özbeğen aştktan anlıyordu.
Bu yüzden ilk o öldü gecesi ölümü ilikledim.
Ceketim, ılık, hizipçi, paslı bir gelecek oynatmasıydı.
Ben pala görmüş bir yüzdüm geçmiş seferlerimde.
Bir vicdan, iki kutu sigara, birkaç paket fıçı.
Kafilemde simsar bir sağduyuyla raksettim bir yarı ömür.
Duymuyorum şimdi; çırılçığlık konuşuyor gökyüzü, evkaf ve bilmemkim.
Senin sayende…
Bilmemkimin duydurması burnuma tokat atıyor,
Düşünce almıyorum yerden!
Ve bir zamanlar
Odaların ciğerleri vardı sevgilim, şimdiki gibi götüboklu dört duvar değillerdi.
Ve ben uyurken hakkımda bir tek sen ağladın.
Sen beni çok sevdin diye
Ben karşında ölümü ilikledim.