Nefret, şiddetli bir sevme biçimidir; sükunetli aşklarsa zaten kadrajın dışında…
Kahvenin üstünde oturuyor sigara, bir nevi üst komşu,
ve ıslak yeri denk gelmesin diye paso tersyüz ettim bardak altlıklarını
Çok sıcak her yer sevgilim, dili dışarıda itler gibiyiz!
Zaten 1929 yılında parasız kaldı diye kovboy bu sıcaklar
Eski komünist ahkamlar kesiyorum, bileğimi kessem kesilmiyor
Bıçak bileysiz. Yattığım yerden Proust okudum, tavanı öptüm,
Yer çekimine çekimserim bugün. Bir şişe Şili Şarabı..
Köpek marka bir longplay.. Gel desen gelemem!
Çok sıcak her yer sevgilim, meme uçlarımıza kadar eridik.
Aşil tendonlarımız yangından kurtarılma öncelikli değiller..
Dizlerim tutunamuyorlar, Oğuz Atay mübarek! Aynı bizim gibi!
Gel desen gelemem! Ellerim terli! Bacağım kör!
Koltuğun üstüne koydum koltuk değneklerimi, orası yeri!
Koltuğun kollarının biri Harun öbürü Eşref Kolçak;
Hamisi koltuk değneklerimin, değnekçilikten parsa topluyorlar!
Çok sıcak zaten her yer sevgilim!
Sigaram bitti, bakkala gitmeye üşeniyorum!
Çay sarıp gaste kağıtlarına içesim var izmaritler bitince!
Gel desen gelemem sevgilim.
Bu yer bu hava bu tramvaylar römorklar peşmergeler peşimde
Düğün arabamın tozlu camına parmakla yazacağım baş harfini adının
Üşencilikten üşüyemiyoruz, çok sıcak her yer sevgilim!
Sen ve ben inadına tutunamıyoruz, Oğuz Atay mübarek!
Sağlam bir yere koyulmalıyız rafta
Gelen geçen devirmesin diye bizi!